Görme Derecesi 10 Ne Demek? Toplumsal Körlük Üzerine Sosyolojik Bir Okuma
Toplumun İçinden Bakan Bir Gözlemcinin Notları
Bir sosyolog, dünyayı sayılarla değil, ilişkilerle görür.
Görme derecesi 10, tıpta bir ölçü olabilir; ama toplum biliminde bu kavram, bireyin sosyal gerçekliği ne kadar “net” algıladığıyla ilgilidir.
Bir araştırmacı olarak, insanların birbirini nasıl gördüğünü, kimlerin görünür, kimlerin görünmez kılındığını incelemek, en az bir göz muayenesi kadar hassas bir iştir. Toplum da bir bakıma dev bir görme testidir; herkes kendi değerlerine, rollerine ve çıkarlarına göre bir alanı seçip odaklanır, diğerlerini ise bulanık bırakır.
Görme Derecesi ve Toplumsal Körlük
Görme derecesi 10, tıbbi açıdan mükemmel bir görüş keskinliğini ifade eder.
Ancak sosyolojik olarak bu derece, bireyin toplumsal farkındalık düzeyini simgeleyebilir.
Kimileri çevresindeki adaletsizlikleri, cinsiyet eşitsizliklerini veya kültürel baskıları “net” görürken; kimileri yalnızca kendi alanına odaklanır, sistemin kör noktalarında yaşananları fark etmez.
Bir toplumda herkesin “görme derecesi 10” olması, ideal bir bilinç düzeyini ifade ederdi.
Ama gerçek hayatta bu nadirdir. Çünkü toplumsal yapı, bireylere neyi görüp neyi görmemeleri gerektiğini öğretir.
Bu nedenle görme, yalnızca biyolojik değil; aynı zamanda ideolojik bir eylemdir.
Toplumsal Normlar ve Görmenin Kalıpları
Toplumsal normlar, bireylerin “bakış açısını” şekillendirir.
Ne zaman bakmamız, neye bakmamamız, kimi fark etmemiz, kimi görmezden gelmemiz gerektiğini bize öğreten görünmez kurallar vardır.
Bir kadın sokakta yürürken bakışların odağı olabilir; bir erkek, aynı sokakta görünmez kalabilir.
Bu durum, toplumsal görmenin yönünü belirler.
Görme derecesi 10 bir toplumda, her birey hem kendi varlığını hem de ötekini eşit netlikte görebilmelidir.
Ancak çoğu zaman erkeklerin bakışı, yapısal güç ilişkilerinden beslenirken; kadınların bakışı, ilişkisel bağlardan şekillenir.
Yani erkek “sistemi” görür; kadın “insanı.”
Bu fark, toplumsal görme biçimlerinin cinsiyet temelli kodlarla nasıl biçimlendiğini ortaya koyar.
Erkeklerin Yapısal Görüşü: Düzen, Güç, Kontrol
Toplumsal olarak erkeklik, genellikle işlevsel bir bakışla özdeşleştirilmiştir.
Erkek, yapıyı kuran, sistemi koruyan, kuralları koyan bir konuma yerleştirilir.
Bu nedenle onun “görme biçimi” çoğunlukla makro düzeydedir:
devlet, iş, ekonomi, statü ve otorite.
Bir erkek, görme derecesi 10 olsa bile, bu görüş çoğu zaman yapısal düzlemdedir.
Yani bireysel hikâyeleri değil, sistemin işleyişini okur.
Bunun nedeni, erkeklerin tarihsel olarak gücü elinde tutan pozisyonlarda bulunmasıdır.
Sosyolojik açıdan bu, “görme yetisinin kurumsallaşması” anlamına gelir — erkekler dünyayı genellikle kurumsal çerçeveden görürler.
Kadınların İlişkisel Görüşü: Empati, Duygu, Bağ
Kadınlar ise tarihsel olarak toplumsal yapının duygusal ve ilişkisel alanında konumlanmıştır.
Bu nedenle “görme” eylemi onlar için farklı bir anlam taşır.
Kadın, yalnızca nesneleri değil, duyguları da görür; yalnızca bireyi değil, bağları da fark eder. Görme derecesi 10 olan bir kadın, çoğu zaman duygusal derinliği, sosyal etkileşimleri ve görünmeyen dayanışma biçimlerini fark eder.
Toplumda kadınların “fazla duygusal” olmakla suçlanması, aslında onların görme biçiminin farklılığından kaynaklanır.
Onlar, sistemin değil, insanın iç dinamiklerini okur.
Bu da toplumsal körlüğün farklı bir yüzünü gösterir: Erkekler yapıyı görürken, kadınlar insanı görür; fakat ikisi birbirini tam göremez.
Kültürel Pratikler ve Görmenin Öğretilmesi
Görme biçimimiz, kültür tarafından şekillendirilir.
Bir toplumun sineması, edebiyatı, müziği, hatta dili bile, bireylerin nasıl göreceğini belirler.
Bir çocuğa “erkekler ağlamaz” dendiğinde, ona yalnızca bir davranış kalıbı değil, aynı zamanda bir bakış kalıbı da öğretilir.
Kadınlar “görünür olmaktan” kaçınmaya, erkekler ise “görülmeyi” arzulamaya yönlendirilir.
Bu kültürel pratikler, toplumsal görme derecesini belirleyen en önemli faktörlerdendir.
Gerçek anlamda “görme derecesi 10” olan bir toplum, bu kalıpların ötesine geçebilmiş bir toplumdur.
Sonuç: Toplumsal Görüş Testi
Görme derecesi 10 ne demek?
Sosyolojik açıdan bu soru, toplumun kendine tuttuğu bir aynadır.
Eğer herkes eşit biçimde görüyor ve görülüyorsa, o toplumun görme derecesi gerçekten 10’dur.
Ama birileri görünürlük kazanırken diğerleri gölgede kalıyorsa, bu toplumda bir “görme kusuru” vardır.
Gerçek görme, yalnızca gözle değil, bilinçle başlar.
Toplumun her bireyi, kendi kör noktalarını fark ettikçe daha berrak bir bakış kazanır.
Peki, sen kendi çevrende kimleri gerçekten görüyorsun — ve kimler senin bakışından hâlâ gizli kalıyor?